İki ayrı yüzey birbirine teğet olacak şekilde temas ettiğinde bu yüzeylerin kontakta olduğu ifade edilir. Kontak bölgesinin bir tarafındaki yüzey ‘’kontak tarafı (contact side)’’, diğer taraftaki yüzey ise ‘’hedef tarafı (target side)’’ olarak isimlendirilir. Kontak halinde bulunan yüzeyler şu özelliklere sahiptir:
Analizlerde kullanılan birkaç kontak tipi bulunmaktadır. Örneğin bazı yazılımlarda bunlar; ‘’bonded kontak, no seperation kontak, frictional kontak, frictionless kontak ve rough kontak’’tır.
Neden Kontak Formülasyonları?
Kontak formülasyonu, birbirine temas eden cisimlerin etkileşimlerini modellemek ve analiz etmek için kullanılan matematiksel ve hesaplamalı teknikleri ifade eder. Kontağın gerçekleştiği bölgenin tespit edilmesinden kontakta olan yüzeylerin birbirine nüfuz etmesini önlemek için gerekli kısıtlamaların uygulanmasına, sürtünme kuvvetlerinin modellenmesine ve dinamik kontak etkileşimlerinin karmaşıklığının yönetilmesine kadar her şeyi kapsar. Kontak formülasyonu, geniş bir mühendislik uygulama yelpazesinde (Otomotiv mühendisliği, makine tasarımı, havacılık mühendisliği, biyomekanik…) kritik bir öneme sahiptir. Sonlu eleman analizi (Finite Element Analysis-FEA) gerçekleştirirken farklı parçalar arasındaki kontak etkileşimlerini doğru bir şekilde modellemek güvenilir sonuçlar elde etmek için çok önemlidir. Analiz yazılımları çeşitli senaryoları etkili bir şekilde ele almak için birtakım kontak formülasyonları sunar.
Kontak Formülasyonlarının Zorlukları
Kontak problemleri doğası gereği doğrusal olmayan (nonlinear) yapıya sahiptir ve bu durum sayısal simülasyonlarda önemli zorluklara sebep olur. Kontak etkileşimlerinin neden olduğu süreksizlikler -yüzeylerin temas ve ayrılma arasında geçiş yapması- denklemlerin çözümünü zorlaştırabilir. Uygun yakınsama ve doğruluk sağlamak, özellikle karmaşık simülasyonlar için sofistike algoritmalar ve önemli hesaplama kaynakları gerektirir.
Kontakların Nümerik Modellenmesi / Kontak Formülasyonları
Kontak formülasyonu, kontak etkileşimlerini modelleyen denklemleri çözmek için çeşitli sayısal yöntemlerin kullanılması esasına dayanır. Yaygın olan yöntemler başlıca şunlardır:
1. Penaltı Yöntemi (Penalty Method): Kontak problemlerinde kontak kısıtlamalarını yaklaşık olarak uygulamak için kullanılan bir sayısal yöntemdir. Bu yöntem, cisimler arasında meydana gelen nüfuz etmeyi (penetrasyonu) bir penaltı katsayısı kullanıp kısıtlandırarak kontak kuvvetlerini dolaylı olarak modellemeyi amaçlar. Penaltı yöntemi, kontak kısıtlamalarını yaklaşık olarak uygulamak için sistemin potansiyel enerji denklemine bir penaltı terimi ekler. Bu terim, nüfuz miktarını sınırlandırır:
Πpenalty(u) = Π0(u) + 1/2 ϵ g(u)2
Burada:
Πpenalty(u), penaltı yöntemi kullanılarak elde edilen toplam potansiyel enerji fonksiyonudur.
Π0(u), kontak kuvveti olmaksızın sistemin orijinal potansiyel enerjisini ifade eder.
ϵ, penaltı katsayısıdır (bir pozitif sayı).
g(u), penetrasyon miktarını temsil eden boşluk fonksiyonudur. İki yüzey arasındaki mesafeyi gösterir.
Bu yöntem, nüfuzun azaltılmasını sağlar ve çözüm, bu enerji fonksiyonunun minimize edilmesi ile elde edilir.
2. Lagrange Çarpanları Yöntemi (Lagrange Multipliers Method): Lagrange çarpanları yöntemi, temas kısıtlamalarını tam olarak uygulamak için kullanılır. Bu yöntemde temas kısıtlamalarını karşılamak amacıyla simülasyona ek değişkenler (Lagrange çarpanları) eklenir. Bu yöntem, temas kısıtlamalarının kesin olarak uygulanmasını sağlar ve penetrasyonu engeller. Ancak bu yöntemin uygulanması penaltı yöntemine göre daha karmaşıktır ve daha fazla hesaplama kaynağı gerektirebilir.Lagrange çarpanları yöntemi, bir optimizasyon probleminin kısıtlanmamış bir optimizasyon problemine dönüştürülmesini sağlar. Bu yöntemin temel fikri, kısıtlamaları karşılamak için bir penaltı terimi yerine, eklenen Lagrange çarpanları (λ) aracılığıyla kısıtlamaların sağlanmasını garanti etmektir.
Örneğin bir amaç fonksiyonu f(x)’i en küçüklemek istiyorsunuz (minimizasyon) ve bu fonksiyon bir kısıtlama g(x) = 0 ile sınırlanmış durumda olsun. Lagrange çarpanları yöntemi, bu problemi çözmek için aşağıdaki Lagrange fonksiyonelini oluşturur:
L(x,λ) = f(x) + λ⋅g(x)
Burada:
L(x,λ), Lagrange fonksiyonelidir.
x, optimizasyon değişkenlerini temsil eder.
λ, Lagrange çarpanı olarak adlandırılan ve kısıtlamayı uygulamak için kullanılan ek bir değişkendir.
g(x), kısıtlamayı ifade eden fonksiyondur.
Bu durumda amaç, Lagrange fonksiyonelini x ve λ ile optimize etmektir. Böylece hem amaç fonksiyonu en küçüklenir hem de kısıtlamalar sağlanır.
3. Genişletilmiş Lagrange Yöntemi (Augmented Lagrange Method): Genişletilmiş Lagrange yöntemi, penaltı yöntemi ile Lagrange çarpanları yönteminin bir kombinasyonudur. Bu yöntemde penetrasyonu önlemek için hem penaltı terimi hem de Lagrange çarpanları kullanılır. Genişletilmiş Lagrange yöntemi, penaltı terimi ve Lagrange çarpanlarının avantajlarını bir araya getirerek daha iyi bir yakınsama ve doğruluk sağlar. Bu yöntem hem penetrasyonun önlenmesini hem de kısıtlamaların tam olarak uygulanmasını sağlar. Genişletilmiş Lagrange yöntemi, büyük ve karmaşık sistemlerde kısıtlamaların daha etkin bir şekilde ele alınmasını sağlar ve Lagrange çarpanları ve penaltı terimini birleştirerek kısıtlanmış bir optimizasyon problemini çözmek için aşağıdaki Lagrange fonksiyonelini oluşturur:
Laug(x,λ) = f(x) + λ⋅g(x) + 1/2 ϵg(x)2
Burada:
Laug(x,λ), genişletilmiş Lagrange fonksiyonelidir.
f(x), optimize edilmek istenen amaç fonksiyonudur.
g(x) = 0, kısıtlama fonksiyonudur.
λ, Lagrange çarpanıdır ve kısıtlamayı uygulamak için kullanılır.
ϵ, penaltı parametresidir, bu parametre penaltı terimini kontrol eder.
Bu fonksiyonelde hem Lagrange çarpanları hem de penaltı terimi yer alır, bu sayede kısıtlamalar daha etkili bir şekilde uygulanır. Penaltı terimi, penetrasyonun miktarını kısıtlarken Lagrange çarpanı kısıtlamaların tam olarak sağlanmasını garanti eder.
Sonuç
Kontak formülasyonu, modern mühendislik simülasyonlarının temel taşlarından biridir ve mühendislerin farklı bileşenler arasındaki karmaşık etkileşimleri modellemesine ve tahmin etmesine olanak tanımaktadır. Zorluklarına rağmen sayısal yöntemler ve hesaplama teknolojisindeki gelişmeler, mümkün olanın sınırlarını zorlamaya devam etmekte ve daha güvenli, daha verimli ve yenilikçi tasarımlar için yeni olanaklar açmaktadır. Mühendislik uygulamalarında kritik öneme sahip olan kontak formülasyonu, tasarımların gerçek dünyada öngörüldüğü gibi davranmasını sağlayacak vazgeçilmez bir tekniktir.